Şükrü Genç’i Silivri’de Tutmak Türkiye’de Hukuk Devletine Yardımcı Olmaz!

CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, Silivri Cezaevi’nde bulunan eski Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç’i ziyaret ettikten sonra gerçekleştirdiği basın açıklamasında Şükrü Genç’in tutukluluğu hakkında açıklamalarda bulundu.

CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, beraberindeki heyetle birlikte eski Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç’i Silivri’deki Marmara Kapalı Cezaevi’nde ziyaret etti. Günaydın, ziyaret sonrasında, “Kendisinin şu anda yardım ettiği iddia edilen örgütün binasını yıkıyor Şükrü Genç. Bu nedenle Sarıyer bölgesinde tehdit alıyor. İstanbul Valiliği, Şükrü Genç’e koruma veriyor bu tehdit dolayısıyla. Şükrü Genç, kendisinin korunma ihtiyacı içinde bulunduğu örgüte bugün yardım etmekle ve onu finanse etmekle suçlanıyor” açıklamasını yaptı.

Eski Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç, ifade vermek için geldiği emniyette gözaltına alındı, terör örgütü DHKP-C’ye finansman desteği sağlamakla suçlanarak geçen cuma günü tutuklanarak cezaevine gönderildi. CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, İstanbul Milletvekili Zeynel Emre, Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ve Muğla Milletvekili Cumhur Uzun, Silivri’de bulunan Marmara Kapalı Cezaevi’ndeki Şükrü Genç’i bugün ziyaret etti. Ziyaret sonrasında cezaevi kapısı önünde gazetecilere açıklama yapan Günaydın, şunları söyledi:

“2009 yılında Şükrü Genç, Sarıyer’i AKP’den almıştı; 2009, 2014 ve 2019 belediye seçimlerini kazandı. Dolayısıyla 15 yıl aralıksız belediye başkanlığı yaptı. Hepimizin tanıdığı bir insan. İfadede, emniyette, savcılıkta, sulh ceza hakimliğinde size ne sordular diye sorduk. Gerçekten memleketin hâli trajikomiktir. 2012 yılından itibaren Şükrü Genç, 23 Nisan etkinliği düzenledi. Türkiye’nin dört bir tarafından çocukları topladı. Yetmedi, Avrupa’dan da çocukları getirdi. Binin üzerindeki çocuğu her yıl Sarıyer’de, 23 Nisan haftasında misafir ederek onlara Türkiye’yi ve dünyayı anlattılar. Birbirleriyle bir kültür alışverişi içerisinde olmalarını sağladılar. Vay efendim, bu çocuklara sen kazak hediye etmişsin. Kazağı nereden satın almışsın; Kazova diye bir firmadan almışsın. Kazova diye bir firma var mı, var. Peki ihale yasaklısı mı, değil. İhaleye girmiş, oradan kazak almış ve kazağı çocuklara dağıtmış. Parasal tutarı 40 bin TL. Yani Şükrü Genç bununla terörü finanse etmekle suçlanıyor. 2014’te yapılmış bu ihale. Arkasından 2018’deki bu bir müfettiş incelemesine konu olmuş. Müfettiş gelmiş, incelemiş ve arkasından soruşturmaya bile gerek görmemişler. Üzerinden geçmiş 10 yıl, birilerinin aklına geliyor. ‘Bu dosyaları bir indirelim bakalım raflardan. Ne vardı? Bir de DHKP-C meselesine bakalım’ diyorlar. Bizim 40 yıldır tanıdığımız Şükrü Genç, gözaltı işlemini duyunca kendi ayağıyla Çanakkale’den İstanbul’a gelen Şükrü Genç, şimdi terörün finansmanıyla suçlanıyor. Bu kabul edilebilecek bir şey değildir.

“Arkadaşlarımızı Silivri’de tutmak, hukuk devletine yardımcı olmaz”

Ayrıca trajikomik meseleler bununla bitmiyor. Kendisinin şu anda yardım ettiği iddia edilen örgütün binasını yıkıyor Şükrü Genç. Bu nedenle Sarıyer bölgesinde tehdit alıyor. İstanbul Valiliği, Şükrü Genç’e koruma veriyor bu tehdit dolayısıyla. Şükrü Genç, kendisinin korunma ihtiyacı içinde bulunduğu örgüte bugün yardım etmekle ve onu finanse etmekle suçlanıyor. 71 yaşındaki Şükrü Genç’i ve o günkü belediye başkanı başkanlığında çalışan arkadaşlarımızı Silivri’de tutmak, Türkiye’de hukuk devletine yardımcı olmaz. Tam tersine adaletin biraz daha memlekette linç edilmesine vesile olur. Başka bir sonuç doğurması da mümkün değildir. Biz burada Silivri soğuk mu, sıcak mı tartışmalarına asla girmeyeceğiz. Biz bu memlekette adaletin yeniden tesis edilmesi gerektiğine, hukukun araçsallaştırılmamasına ilişkin gerekliliğe ve hakimlerin ve savcıların yalnızca kanunlara ve vicdanlarına uygun davranmaları gerektiğine bir kez daha vurgu yapmak istiyoruz. Türkiye’nin adalete ve güvenliğe kavuşacağına ilişkin inancımızla Marmara Cezaevleri kampüsü önünden bir kez daha yurttaşlarımıza sevgi, saygı ve selamlarımızı iletiyoruz.”

Doç. Dr. Gökhan Günaydın ziyaret ve ardından düzenlediği basın açıklaması ile ilgil ayrıca bir paylaşımda da bulunarak şunları kaydetti;

Bugün Silivri 6 derece.. Marmara Cezaevi yerleşkesinde, milletvekili arkadaşlarımızla birlikte, Şükrü Genç Başkanımızı ziyaret ettik. Şükrü Genç 2009 seçimlerini kazanarak Sarıyer’i AKP’den aldı. 2014 ve 2019 seçimlerini de kazanarak Sarıyer’e aralıksız 15 yıl belediye başkanı olarak hizmet etti. 1954 doğumlu olan ve 71 yaşında bulunan Şükrü Genç halen tutuklu olarak cezaevinde. Geçen hafta başında gözaltı haberleri basına düşünce kendisini aradım. Özel işleri nedeniyle Çanakkale’de olduğunu, kendisini arayan soran olmadığını, derhal İstanbul’a hareket ederek teslim olacağını ifade etti. Dolayısıyla kaçma şüphesi yok, tanık baskılama ya da delil karartma durumu da söz konusu değil. Buna karşılık kendi ayağıyla geldiği İstanbul’da tutuklandı. Şimdi neyle suçlandığına bakalım: Başkan 2012 yılından bu yana her yıl 23 Nisan Atatürk’ü Anma ve Gençlik Spor Bayramı Haftası’nda, Türkiye’nin dört bir tarafından ve hatta Avrupa’dan davet ettiği bin çocuğu misafir ediyor. 2014 yılında bu çocuklara, Kazova adlı bir firmadan aldığı kazakları armağan ediyor. Firma ihale yasaklısı değil, ihale tutarı 40 bin TL. Yanlış duymadınız, rakamla da, yazıyla da kırk bin TL. Konu 2018 yılında mülkiye müfettişleri tarafından inceleniyor. Soruşturma açılmasına gerek bile duyulmuyor. Üzerinden 10 yıl geçiyor ve şimdi Şükrü Başkan ve arkadaşları, raftan inerken tozlu dosyalar üzerinden, terörün finansmanı ile suçlanıyorlar. Üstelik te Şükrü Başkan, sözü edilen örgüte müzahir bir binayı 10 yıl evvel yıktığı için ölüm tehditleri alıyor, bunun üzerine İstanbul Valiliği tarafından kendisine koruma tahsis ediliyor. Nerden baksan tutarsızlık, nerden baksan traji komik.. Buradan bir kez daha sesleniyoruz.. Bu memlekette adaleti, amasız ve fakatsız, çağdaş hukuk devleti düzeni içinde mutlaka tesis edeceğiz. Silivri soğuk, kalplerimiz ve mücadele azmimiz sıcak.

Bugün Silivri 6 derece..

Marmara Cezaevi yerleşkesinde, milletvekili arkadaşlarımızla birlikte, Şükrü Genç Başkanımızı ziyaret ettik.

Şükrü Genç 2009 seçimlerini kazanarak Sarıyer’i AKP’den aldı. 2014 ve 2019 seçimlerini de kazanarak Sarıyer’e aralıksız 15 yıl belediye başkanı… pic.twitter.com/LAwf46lghK

— Gökhan Günaydın (@gunaydingokhan) March 18, 2025

Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın’ın konuşmasının tam metni;

Soğuk bir Silivri öğleninden tüm yurttaşlarımıza selam ve saygılarımızı sunuyoruz. 

Muğla Milletvekilimiz Sayın Cumhur Uzun, Diyarbakır Milletvekilimiz Sayın Sezgin Tanrıkulu ve İstanbul Milletvekilimiz Sayın Zeynel Emre ile birlikteyiz. Tutuklu bulunan eski Sarıyer Belediye Başkanımız sevgili Şükrü Genç arkadaşımızı ziyaret ettik.

Bildiğiniz gibi geçen hafta başında 38 kişilik bir gözaltı listesi ile uyandı Türkiye. Bunların içerisinde Sarıyer, Şişli, Maltepe ve Ataşehir Belediyemizin eski başkan yöneticileri ve çalışanlarına yönelik bir gözaltı işlemi yapılacağını öğrendik. 

Ben Şükrü Genç Başkan’ı aradım. Kendisi Çanakkale’deydi, özel işleri nedeniyle orada bulunuyordu. Basından duymuş gözaltı işlemi olduğunu ve “ben bu akşam İstanbul’a geleceğim, derhal Çanakkale’den hareket ediyorum ve teslim olacağım; neymiş bana soracakları öğrenirim” demişti.

Kendi eliyle gelen 1954 doğumlu, halen 71 yaşında bulunan Şükrü Genç arkadaşımızı, Sarıyer eski Belediye Başkanımızı ardından tutukladılar. Biz de bugün kendisiyle bir görüşme gerçekleştirdik.

2009 yılında Şükrü Genç Sarıyer’i AKP’den almıştı. 2009, 2014 ve 2019 belediye seçimlerini kazandı. Dolayısıyla 15 yıl aralıksız belediye başkanlığı yaptı. Hepimizin tanıdığı bir insan. Sorduk; ifadede, emniyette, savcılıkta sulh ceza hakimliğinde size ne sordular?

Arkadaşlar, gerçekten memleketin hali trajikomiktir. Sırayla ifade ediyorum: 2012 yılından itibaren Şükrü Genç bir 23 Nisan etkinliği düzenledi. Türkiye’nin dört bir tarafından çocukları topladı, yetmedi Avrupa’dan da çocukları getirdi. 1000’in üzerindeki çocuğu her yıl Sarıyer’de 23 Nisan haftasında misafir ederek onlara Türkiye’yi, ülkeyi ve dünyayı anlattılar, birbirleriyle bir kültür alışverişi içerisinde olmalarını sağladılar.

Vay efendim bu çocuklara sen kazak hediye etmişsin… Kazağı nereden satın almışsın? Kazova diye bir firmadan almışsın. Kazova diye bir firma var mı? Var. Peki ihale yasaklısı mı? Değil, ihaleye girmiş, oradan kazak almış ve kazağı çocuklara dağıtmış. Parasal tutarı ne kadar biliyor musunuz arkadaşlar? 40 bin TL. Yani Şükrü Genç bununla terörü finanse etmekle suçlanıyor.

Peki ifade edelim; 2014’te yapılmış bu ihale, arkasından 2018’de bu bir müfettiş incelemesine konu olmuş. Müfettiş gelmiş, incelemiş ve arkasından soruşturmaya bile gerek görmemişler. Üzerinden geçmiş 10 yıl, birilerinin aklına geliyor. “Bu dosyaları bir indirelim bakalım bu raflardan, ne vardı bir de DHKP-C meselesine bakalım” diyorlar ve bizim 40 yıldır tanıdığımız Şükrü Genç, kendi ayağıyla gözaltı işlemini duyunca Çanakkale’den İstanbul’a gelen Şükrü Genç, şimdi terörün finansmanı ile suçlanıyor. Arkadaşlar bu kabul edilebilecek bir şey değildir.

Ayrıca trajikomik meseleler bununla bitmiyor. Kendisinin şu anda yardım ettiği iddia edilen örgütün binasını yıkıyor Şükrü Genç. Bu nedenle Sarıyer bölgesinde tehdit alıyor. İstanbul Valiliği, Şükrü Genç’e koruma veriyor bu tehdit dolayısıyla ve Şükrü Genç kendisinin korunma ihtiyacı içinde bulunduğu örgüte bugün yardım etmekte ve onu finanse etmekle suçlanıyor.

İfade edelim; 71 yaşındaki Şükrü Genç’i ve o günkü belediye başkanlığında çalışan arkadaşlarımızı Silivri’de tutmak Türkiye’de hukuk devletine yardımcı olmaz, tam tersine adaletin biraz daha memlekette linç edilmesine vesile olur. Başka bir sonuç doğurması da mümkün değildir.

Biz burada Silivri soğuk mu soğuk, sıcak mı tartışmalarına asla girmeyeceğiz. Biz bu memlekette adaletin yeniden tesis edilmesi gerektiğine, hukukun araçsallaştırılmamasına ilişkin gerekliliğe ve hakimlerin ve savcıların yalnızca kanunlara ve vicdanlarına uygun davranmaları gerektiğini bir kez daha vurgu yapmak istiyoruz.

Türkiye’nin adalete ve güvenliğe kavuşacağına ilişkin inancımızla, Marmara Cezaevleri Kampüsü önünden bir kez daha yurttaşlarımıza sevgi, saygı ve selamlarımı iletiyorum. Sağ olun.