CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, Silivri Cezaevi’nde bulunan CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu ziyaret ettikten sonra gazetecilere açıklamalarda bulundu. CHP’li Günaydın, şunları dile getirdi:
“İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız, 16 milyonun başkanı, Cumhuriyet Halk Partisi’nin cumhurbaşkanı adayı sevgili dostum Ekrem İmamoğlu’nu biraz evvel Marmara Ceza ve İnfaz Kurumu’nda ziyaret ettim. Kendi adıma şunu söyleyeyim. Ekrem Başkan’la ya Ankara’da CHP Genel Merkezi’nde ya da Meclis‘te herhangi bir çalışma odasında ya da İstanbul Büyükşehir Belediyesi‘nde, Saraçhane’de onun çalışma odasında binlerce kere toplantı yaptım; Silivri’deki buluşmamız da bizim açımızdan o toplantılardan bir tanesiydi.”
‘İMAMOĞLU’NUN TUTSAK EDİLEMEYECEĞİNİ VATANDAŞLARIMIZ BAĞIRIYOR’
“Cumhurbaşkanı adaylığını engelleyebilmek için diplomasını iptal ettiğiniz, mal varlığına el koyduğunuz, her hafta ayrı bir soruşturma ile adeta hayatı zindan etmeye çalıştığınız ve en sonunda da gözaltı ve tutuklama işlemi yaptığınız Ekrem İmamoğlu’nun iradesinin dışarıda olduğunu sadece Saraçhane’de değil, tüm Türkiye’de milletimiz gösteriyor. Haklı olanın, millet için mücadele edenin hapsedilemeyeceğini, tutsak edilemeyeceğini Türkiye’nin dört bir tarafında herkes, vatandaşlarımız bağırıyor. Şunu söyleyebilirim: Üç belediye başkanımız daha evvel tutukluydu şimdi de üç belediye başkanımız tutuklu. Bu bizim için bir moral bozma, bu bizim için gerçekten ya ne oluyor, galiba işler iyiye gitmiyor diyebileceğimiz bir zaman dilimi olabilir. Ama dün Saraçhane’de 80 yaşındaki bir kadının Türk bayrağını sallayarak “buradayız” demesi aslında memleketin özetidir. Kimlerin ne yaptıklarını, hangi amaçla, hangi yöntemleri kullanarak yaptıklarını biliyoruz ve ona karşı çıkacak bir irademiz var.”
‘14,5 MİLYON YURTTAŞIN OY KULLANMASINDAN BÜYÜK MEMNUNİYET DUYUYOR’
İmamoğlu’nun mesajlarını paylaşacağını ifade eden Günaydın, şunları kaydetti:
“Öncelikle sadece birkaç günlük bir çalışma sonrasında sandıkların yeri bile net olarak belli değilken, 14,5 milyon yurttaşın kendisine oy kullanmasından büyük memnuniyet duyuyor ve arkadaşlarımıza, insanlarımıza, yurttaşlarımıza teşekkür ediyor. Ayrıca diyor ki: Evet, anayasal demokratik gösteri hakkını yurttaşlarımız kullansınlar ama burada güler yüz ve sevgi dili hakim olsun. Oraya gelenler büyük bir mutlulukla, yüzlerinde gülümseme ile gelsinler ve yüzlerinde gülümseme ile ayrılsınlar. Kolluk kuvvetlerimiz aynı şekilde bu arkadaşlarımıza kötü davranmasınlar. Göstericiler, kolluk kuvvetleri birbirlerine el sallasınlar ve gösteri bittiğinde, protesto bittiğinde yine herkes güler yüzle evlerine dönsün. Ben inanıyorum ki milletin feraseti bu meseleyi burada bırakmayacaktır. Mesele bizim özgürlüğümüz meselesi değil, mesele Türkiye’nin özgürlüğü meselesidir ve milletin bunu sahiplenmiş olmasından da büyük mutluluk duyduğunu ifade ediyor.”
‘GENEL BAŞKANIMIZ YARIN İMAMOĞLU’NU ZİYARET EDECEK’
“Kuşkusuz ben Merkez Yürütme Kurulu toplantımızı yaparak, onun iki saatine katılarak ayrıldım ve Ekrem Başkan’ın yanına geldim. Cumhurbaşkanı adayımızın da çeşitli görüşlerini aldık. Önümüzdeki haftayı ve sonrasını bu görüşler doğrultusunda Genel Başkanımızın da iradesi ile hep beraber planlayacağız. Cumhuriyet Halk Partisi’nin Genel Başkanı Sayın Özgür Özel de yarın 9.30’da Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Ekrem İmamoğlu’nu burada, Silivri’de, Marmara Cezaevi yerleşkesinde ziyaret edecek. Son olarak şunu ifade edeyim. Düşüncelerin tutsak edilemeyeceğine yönelik yüzlerce yıllık insanoğlunun tarihsel birikimi var. Ancak Ekrem İmamoğlu’nun son iki ayda başına gelenleri, bütün olayların içinde olan bir insan olarak ben bile tahdidi olarak saymakta zorlanıyorum. Hem bunlar hem de milletin verdiği cevap, dünyanın siyaset tarihine örnek olacak olaylar dizgesini oluşturmaktadır. Bu olayların sonrası, yani milletin koyduğu irade, Türkiye’nin bir sonraki cumhurbaşkanı adayını pazar günü itibarıyla belirlemiştir. Bize düşen bunun önündeki engelleri, bunun önündeki kumpasları partimizin faaliyetleriyle ve partinin üzerindeki faaliyetlerle kaldırmaktır.
‘SARAÇHANE’DE TEK BAYRAK OLMALI: TÜRK BAYRAĞI’
Ekrem Başkan’ın burada verdiği mesaj da şudur: Saraçhane’ye herkesin geldiğini görüyorum, bundan büyük bir mutluluk duyuyorum. Orası çeşitli siyasal parti bayrakları ile sahiplenecek yer değildir. Orada bir tek bayrak olmalıdır, o bayrak Türk bayrağı olmalıdır. O bayrağın altında hep beraber birleşmeliyiz. Kuşatıcı, kapsayıcı, milletin sorunlarını dert eden ve onları çözmeye niyetli olan bir kadro olarak geliyoruz. Ben içeride dimdik ayaktayım. Ben içeride sorunun ve meselenin gündemimin hakimiyim. Hiç kimse bizim adımıza üzülmesin. Çünkü mesele memleket meselesidir, sadece benim meselem değildir. Ben de buradan Ekrem İmamoğlu’nun sevgilerini, selamlarını, dostluk ve dayanışma dileklerini, Türkiye’nin 81 iline ve 980 ilçesine, 86 milyon yurttaşımıza iletmek istiyorum. Her şey çok güzel olacak!
CHP’li Günaydın, sorular üzerine şunları ifade etti:
Dilek İmamoğlu da gelecekler beraber ya da ayrı ayrı; henüz planlanmadı ama onlar da gelecekler. Bir kere daha ifade edeyim: Ha Saraçhane’de ha Ankara’da toplantı yapmışız, ha Silivri de toplantı yapmışız. Beraber önümüzdeki hafta toplantı yaptık. Bir şey söyleyeyim. Beni infaz koruma memurlarıyla tanıştırıyor ve adını söylerken diyor ki: “İşte bu şu futbol takımının 2 numarasının adıydı, dolayısıyla ondan dolayı unutmam adını…” Yani Ekrem İmamoğlu, her zamanki Ekrem İmamoğlu; esprileriyle, sevgi diliyle her yeri kuşatıyor. Silivri’de bu cezaevindeki durumu da bundan farklı değil.
Hukuki süreçle ilgili soru üzerine Günaydın, “Hukuki bir öngörüden mi bahsediyorsunuz? Siz Türkiye’de hâlâ hukuki bir öngörülebilirliğin olduğunu düşünüyorsunuz demek ki. Diploma iptaline yönelik o hukuk dışı tavra bu hafta içerisinde dava açacağız. Şüphesiz buraya yönelik de bir tutuklama, diğerinde de “tutuklama yapmıyorum ama aslında tutuklanmayı hak ediyor” diye hukuk dışı bir açıklama… Bunların tamamı için avukat arkadaşlarımız gerekli itiraz süreçlerini son derece nitelikli bir şekilde sürdürmektedirler. Bunun iletişiminin de önümüzdeki haftalarda çok daha yüksek bir düzeyde yapılacağını göreceksiniz. Ben bugün Ekrem İmamoğlu ile görüşmeye geldim, yarın sabah diğer arkadaşlarımızla görüşmek için geleceğim. Espri yapıyoruz zaten Silivri’ye yakın bir ev mi tutsak diye. Mesela Ekrem İmamoğlu meselesi değildir. Gazetecisinden öğrencisine kadar ifade özgürlüğünü kullandığı için, haber alma ve haber verme hakkını kullandığı için tutsak edilen herkesin avukatıyız.
Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın’ın konuşmasının tam metni;
Arkadaşlar merhaba. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız, 16 milyonun başkanı, Cumhuriyet Halk Partisi’nin cumhurbaşkanı adayı sevgili dostum Ekrem İmamoğlu’nu biraz evvel Marmara Ceza ve İnfaz Kurumu’nda ziyaret ettim.
Kendi adıma şunu söyleyeyim. Ekrem Başkan’la ya Ankara’da CHP Genel Merkezi’nde ya da Meclis’te herhangi bir çalışma odasında ya da İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde, Saraçhane’de onun çalışma odasında binlerce kere toplantı yaptım; Silivri’deki buluşmamız da bizim açımızdan o toplantılardan bir tanesiydi.
Evet, cumhurbaşkanı adaylığını engelleyebilmek için diplomasını iptal ettiğiniz, mal varlığına el koyduğunuz, her hafta ayrı bir soruşturma ile adeta hayatı zindan etmeye çalıştığınız ve en sonunda da gözaltı ve tutuklama işlemi yaptığınız Ekrem İmamoğlu’nun iradesinin dışarıda olduğunu sadece Saraçhane’de değil, tüm Türkiye’de milletimiz gösteriyor. Haklı olanın, millet için mücadele edenin hapsedilemeyeceğini, tutsak edilemeyeceğini Türkiye’nin dört bir tarafında herkes, vatandaşlarımız bağırıyor.
Şunu söyleyebilirim: Üç belediye başkanımız daha evvel tutukluydu şimdi de üç belediye başkanımız tutuklu. Bu bizim için bir moral bozma, bu bizim için gerçekten ya ne oluyor, galiba işler iyiye gitmiyor diyebileceğimiz bir zaman dilimi olabilir. Ama dün Saraçhane’de 80 yaşındaki bir kadının Türk bayrağını sallayarak “buradayız” demesi aslında memleketin özetidir. Kimlerin ne yaptıklarını, hangi amaçla, hangi yöntemleri kullanarak yaptıklarını biliyoruz ve ona karşı çıkacak bir irademiz var.
Şimdi Ekrem Başkan’ın bazı mesajlarını sizlerle paylaşmak istiyorum:
Öncelikle sadece birkaç günlük bir çalışma sonrasında sandıkların yeri bile net olarak belli değilken, 14,5 milyon yurttaşın kendisine oy kullanmasından büyük memnuniyet duyuyor ve arkadaşlarımıza, insanlarımıza, yurttaşlarımıza teşekkür ediyor.
Ayrıca diyor ki: Evet, anayasal demokratik gösteri hakkını yurttaşlarımız kullansınlar ama burada güler yüz ve sevgi dili hakim olsun. Oraya gelenler büyük bir mutlulukla, yüzlerinde gülümseme ile gelsinler ve yüzlerinde gülümseme ile ayrılsınlar. Kolluk kuvvetlerimiz aynı şekilde bu arkadaşlarımıza kötü davranmasınlar. Göstericiler, kolluk kuvvetleri birbirlerine el sallasınlar ve gösteri bittiğinde, protesto bittiğinde yine herkes güler yüzle evlerine dönsün. Ben inanıyorum ki milletin feraseti bu meseleyi burada bırakmayacaktır. Mesele bizim özgürlüğümüz meselesi değil, mesele Türkiye’nin özgürlüğü meselesidir ve milletin bunu sahiplenmiş olmasından da büyük mutluluk duyduğunu ifade ediyor.
Kuşkusuz ben Merkez Yürütme Kurulu toplantımızı yaparak, onun iki saatine katılarak ayrıldım ve Ekrem Başkan’ın yanına geldim. Cumhurbaşkanı adayımızın da çeşitli görüşlerini aldık. Önümüzdeki haftayı ve sonrasını bu görüşler doğrultusunda Genel Başkanımızın da iradesi ile hep beraber planlayacağız.
Cumhuriyet Halk Partisi’nin Genel Başkanı Sayın Özgür Özel de yarın 9.30’da Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Ekrem İmamoğlu’nu burada, Silivri’de, Marmara Cezaevi yerleşkesinde ziyaret edecek.
Son olarak şunu ifade edeyim. Düşüncelerin tutsak edilemeyeceğine yönelik yüzlerce yıllık insanoğlunun tarihsel birikimi var. Ancak Ekrem İmamoğlu’nun son iki ayda başına gelenleri, bütün olayların içinde olan bir insan olarak ben bile tahdidi olarak saymakta zorlanıyorum. Hem bunlar hem de milletin verdiği cevap, dünyanın siyaset tarihine örnek olacak olaylar dizgesini oluşturmaktadır. Bu olayların sonrası, yani milletin koyduğu irade, Türkiye’nin bir sonraki cumhurbaşkanı adayını pazar günü itibarıyla belirlemiştir. Bize düşen bunun önündeki engelleri, bunun önündeki kumpasları partimizin faaliyetleriyle ve partinin üzerindeki faaliyetlerle kaldırmaktır.
Ekrem Başkan’ın burada verdiği mesaj da şudur: Saraçhane’ye herkesin geldiğini görüyorum, bundan büyük bir mutluluk duyuyorum. Orası çeşitli siyasal parti bayrakları ile sahiplenecek yer değildir. Orada bir tek bayrak olmalıdır, o bayrak Türk bayrağı olmalıdır. O bayrağın altında hep beraber birleşmeliyiz. Kuşatıcı, kapsayıcı, milletin sorunlarını dert eden ve onları çözmeye niyetli olan bir kadro olarak geliyoruz. Ben içeride dimdik ayaktayım. Ben içeride sorunun ve meselenin gündemimin hakimiyim. Hiç kimse bizim adımıza üzülmesin. Çünkü mesele memleket meselesidir, sadece benim meselem değildir.
Ben de buradan Ekrem İmamoğlu’nun sevgilerini, selamlarını, dostluk ve dayanışma dileklerini, Türkiye’nin 81 iline ve 980 ilçesine, 86 milyon yurttaşımıza iletmek istiyorum.
Her şey çok güzel olacak!
Soru- Dilek İmamoğlu ve ailesi gelecek mi yarın Özgür Özel ile birlikte?
Gökhan GÜNAYDIN (CHP Grup Başkanvekili)- Gelecekler beraber ya da ayrı ayrı; henüz planlanmadı ama onlar da gelecekler.
Soru- İBB vekilliği için bir şey söyledi mi çarşamba günkü seçim için?
Gökhan GÜNAYDIN (CHP Grup Başkanvekili)- Elbette bir şey söyledi ama bunu burada sizlerle paylaşmayacağımı tahmin edersiniz.
Soru- Sinem Dedetaş‘ın ismi ön plana çıkıyor…
Gökhan GÜNAYDIN (CHP Grup Başkanvekili)- Bunları tartışmanın hiçbir anlamı yok arkadaşlar. Bir arkadaşımız olur ve o arkadaşımız herkesi temsil eder. Orada rekabetçi bir yarış değil, dayanışmacı bir anlayış vardır.
Soru- Sayın İmamoğlu’nun durumu nasıl? Morali nasıl? Dün gece iftarda ne yedi? Kimlerle yan yana?
Gökhan GÜNAYDIN (CHP Grup Başkanvekili)- İftarda ne yediğini sormadım ama Ekrem İmamoğlu her zamanki Ekrem İmamoğlu. Bir kere daha ifade edeyim: Ha Saraçhane’de ha Ankara’da toplantı yapmışız, ha Silivri de toplantı yapmışız. Beraber önümüzdeki hafta toplantı yaptık.
Bir şey söyleyeyim. Beni infaz koruma memurlarıyla tanıştırıyor ve adını söylerken diyor ki: “İşte bu şu futbol takımının 2 numarasının adıydı, dolayısıyla ondan dolayı unutmam adını…” Yani Ekrem İmamoğlu, her zamanki Ekrem İmamoğlu; esprileriyle, sevgi diliyle her yeri kuşatıyor. Silivri’de bu cezaevindeki durumu da bundan farklı değil.
Soru- Bir öngörünüz var mı? Süreç ne zaman tamamlanır?
Gökhan GÜNAYDIN (CHP Grup Başkanvekili)- Hukuki bir öngörüden mi bahsediyorsunuz? Siz Türkiye’de hâlâ hukuki bir öngörülebilirliğin olduğunu düşünüyorsunuz demek ki. Diploma iptaline yönelik o hukuk dışı tavra bu hafta içerisinde dava açacağız. Şüphesiz buraya yönelik de bir tutuklama, diğerinde de “tutuklama yapmıyorum ama aslında tutuklanmayı hak ediyor” diye hukuk dışı bir açıklama… Bunların tamamı için avukat arkadaşlarımız gerekli itiraz süreçlerini son derece nitelikli bir şekilde sürdürmektedirler. Bunun iletişiminin de önümüzdeki haftalarda çok daha yüksek bir düzeyde yapılacağını göreceksiniz.
Soru- Efendim son bir soru olarak savcılığın tutuksuz da itiraz edeceğini söylemişti. O itiraz yapıldı mı? Bir yanıt geldi mi, süreç orada nasıl işliyor?
Gökhan GÜNAYDIN (CHP Grup Başkanvekili)- Savcılık tutukluluğa itiraz edeceğini söyledi. Yaptılar mı yapmadılar mı bilmiyorum. Biz tutukluluğa, savcılık tutuksuzluğa itiraz ediyor. Sonucunu göreceğiz.
Soru- Sabah saatlerinde gözaltına alınan gazeteciler hakkında ne söylemek istersiniz?
Gökhan GÜNAYDIN (CHP Grup Başkanvekili)- Arkadaşlar şunu ifade edeyim; ben bugün Ekrem İmamoğlu ile görüşmeye geldim, yarın sabah diğer arkadaşlarımızla görüşmek için geleceğim. Espri yapıyoruz zaten Silivri’ye yakın bir ev mi tutsak diye. Mesela Ekrem İmamoğlu meselesi değildir. Gazetecisinden öğrencisine kadar ifade özgürlüğünü kullandığı için, haber alma ve haber verme hakkını kullandığı için tutsak edilen herkesin avukatıyız.
Teşekkürler
Sosyal Medya Hesaplarımız