CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın; Atatürk Havalimanı’na terör örgütü IŞİD tarafından yapılan ve 45 kişinin hayatını kaybettiği saldırıyla ilgili davada Yargıtay‘ın verdiği karara “Atatürk Havalimanı saldırısını 4 kişinin tasarladığına hiç kimsenin inanması mümkün değil. İstanbul‘u kana bulamak, 45 insanı hayattan koparmak bu kadar ucuz olmamalı” diye tepki gösterdi.
‘İSTANBUL HAVALİMANI SALDIRISINI 4 KİŞİNİN TASARLADIĞINA HİÇKİMSENİN İNANMASI MÜMKÜN DEĞİL’
CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın; Atatürk Havalimanı’na terör örgütü IŞİD tarafından yapılan ve 45 kişinin hayatını kaybettiği saldırıyla ilgili davada Yargıtay’ın verdiği karara tepki gösterdi. CHP’li Günaydın, şunları dile getirdi:
“Yargıtay’ın dün verdiği karar, kamuoyunda ciddi bir kaygı ile karşılandı. Bilindiği üzere 2016’da İstanbul Havalimanı‘na IŞİD tarafından yapılan saldırıda 45 yurttaşımız hayatını kaybetmişti. 3 IŞİD militanı bu saldırıda ağır namlulu silahlarla insanları hedef almış ve arkasında üzerlerinde bulunan patlayıcıları infilak ettirerek 45 yurttaşımızı hayattan kopartmışlardı.”
‘46 KEZ MÜEBBETE ÇARPTIRILAN SANIKLAR TAHLİYE EDİLDİ’
“Akabinde meydana gelen ilk derece mahkemesi yargılamasında İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, sanıklardan 7’si hakkında anayasal düzeni ihlal suçundan, 45’i hakkında da tasarlayarak öldürme suçunda ağırlaştırılmış müebbet hapis cezaları vermişti. Toplam 46 kez ağırlaştırılmış müebbete çarptırılan ve tutuklu bulunan sanıklar Yargıtay tarafından yalnızca örgüt üyeliği açısından suçlu bulundu. Fail ile fiil arasında bu kişiler üzerinden bir ilişki kurulamadığı gerekçesiyle bu insanlar tahliye edildiler.”
‘BU İŞİ, 4 KİŞİNİN TASARLADIĞINA HİÇKİMSENİN İNANMASI MÜMKÜN DEĞİL’
“Şimdi öncelikle ifade edelim: Türk Ceza Kanunu‘nun 314. maddesinin ikinci bendi uyarınca örgüt üyeliğine verilen ceza genellikle 6 yıl 3 ay şeklinde gerçekleşiyor. Peki, soru şu kadar açıktır: İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, bu kişiler ile eylemi gerçekleştiren ve daha sonra kendilerini patlatarak ölen 3 kişi arasında, yani bu failler ve bu faillerin fiilleri ile burada bulunan sanıklar arasında bir bağlantı kurdu ve bunlara 46’şar kez ağırlaştırılmış hapis cezası verdi. Peki İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kurduğu bu ilişkiyi – yani kuşkusuz tanık planları ve delillerle kurulan bu ilişkiyi – Yargıtay acaba nasıl oldu da kuramadı? Yani 3 tane cani Türkiye’ye yurtdışından geliyorlar, bu memlekette barınıyorlar, ağır silahlar ediniyorlar, vücutlarına infilak edici bombaları yerleştiriyorlar, İstanbul Havalimanı’na geliyorlar, bu cinayeti işliyorlar ve yalnızca 1 kişi bunların barınmasını sağlıyor. Geriye kalan hiçbir detay yok öyle mi? Bu işi yalnızca 3 ölen kişi ve bunları barındıran 1 kişi olmak üzere 4 kişi tasarlıyor, öyle mi? Buna hiçkimsenin inanması mümkün değildir.
‘İSTANBUL’U KANA BULAMAK, 45 İNSANI HAYATTAN KOPARMAK BU KADAR UCUZ OLMAMALI’
“Şu anda Suriye‘de meydana gelen gelişmelerle bu olayın ve Yargıtay’ın bu verdiği kararın bağlantılı olduğuna ilişkin geniş bir kanaat giderek yaygınlaşıyor. Ben, memleketimizde yargı üzerine böyle bir gölge düşmesini asla istemem. Yargıtay’ın kısa kararını çok hızlıca gerekçeli karara dönüştürmesini ve İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi‘nin kararını bozmasının nedenlerini hukuken, teknik detaylarıyla birlikte açıklamasını bekliyoruz. Asıl o zaman daha detaylı açıklamamızı yapacağız. Ama kamuoyu vicdanının kanadığını söyleyelim. İstanbul’u kana bulamak, 45 insanımızı hayattan koparmak bu kadar ucuz olmamalı.”
Sosyal Medya Hesaplarımız