Edit Content

"Acemi Kalma Ustası"

Doç. Dr. Gökhan Günaydın

İstanbul Milletvekili
CHP Grup Başkanvekili

Kamu görevlisi bir babanın sık çıkan tayinleri nedeniyle Anadolu’yu adeta karış karış dolaşan bir ailenin içinde büyüdüm. Bu bağlamda ilk, orta ve lise öğrenimimi Zile/Tokat, Sarıkamış/Kars, Tosya/Kastamonu, Aksaray/Niğde, Ereğli/Zonguldak ve Geyve/Sakarya ilçelerinde tamamladım.

İletişim

Sosyal Medya

  1. Home
  2. »
  3. TBMM
  4. »
  5. AYM Başvuruları
  6. »
  7. Köy Kanunu’ndaki Değişikliği Anayasa Mahkemesi’ne Taşıdık
bu içeriği paylaşın;

Köy Kanunu’ndaki Değişikliği Anayasa Mahkemesi’ne Taşıdık

Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın;  7534 sayılı Köy Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un yürütmesinin durdurulması ve iptal istemiyle Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu.
Yazı Boyutu:
12px
32px

CHP, “7534 sayılı ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair “un yürütmesinin durdurulması ve iptal istemiyle Mahkemesi’nde dava açtı. CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, “Türkiye’de adalet önemli ölçüde yıprandı. Anayasal yargının karar vermede geç kaldığını, yürürlük durdurma istemlerimizi reddettiğini biliyoruz. Bir kez daha Anayasa Mahkemesi önünden üyelerine ve kuruma seslenmek istiyoruz. Öncelikli kanunları, kamu yararını doğrudan ilgilendiren düzenlemeleri öncelikle inceleyiniz. Yürürlüğünün durdurulması kararını vermekten kaçınmayınız. Kamu yararına aykırı düzenlemelerin iptali verdikten sonra oralarda geçiş için zaman tanımayınız” ifadesini kullandı.

CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın başkanlığındaki CHP milletvekillerinden oluşan heyet, Anayasa Mahkemesi’ne “7534 sayılı Köy Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” hakkında yürütmeyi durdurma ve iptal istemiyle başvuruda bulundu.

Başvuru sonrasında açıklama yapan Günaydın, “Meclis’teki Cumhur ı çoğunluğu, Anayasa ve kamu yararına aykırı düzenlemeleri Genel Kurul’dan geçirdiği sürece, CHP bir bürosu gibi çalışarak ilgili düzenlemeleri Anayasa Mahkemesi’ne taşımaya devam edecek” dedi.

“CHP grubu, kendisine Anayasa’nın verdiği görevi ve yetkiyi adına kullanıyor. Çünkü yapılanlar nihayetinde hukuku katletme ve milletin çıkarlarına, yararlarını hiçe sayma, onları önemsizleştirme durumudur” diyen Günaydın, şöyle konuştu:

“Köy Kanunu, 1924 yılında ilk kez TBMM’de çıkartılmış, Cumhuriyet’in ilk kanunlarındandır. Yani yüz yıllık bir kanundan bahsediyoruz. Çeşitli torba kanunlarla, bu kanuna ekledikleri maddelerle Köy Kanunu’nu amacından uzak, son derece olumsuz bir içeriğe taşıdılar. Yeni düzenleme, TBMM’de komisyona geldiğinde ve Genel Kurul’a indirildiğinde hem CHP grubunun hem de diğer muhalefet partilerinin bizlere eşlik etmesiyle etkin bir çaba gösterdik ve bazı düzenlemelerin kapsamdan çıkartılmasını sağladık.

“Fonksiyon ve imar planı değişikliği sonrası malikten yüzde 90 oranında değer artış payı alınacak”

Örneğin alıcı ve verici parselin farklı illerde bulunduğu, başka bir deyişle imar hakkı aktarımının iller arasında yapılabilmesine olanak tanıyan düzenleme, muhalefetin ciddi çabasıyla kapsamdan çıkarıldı. Benzer bir şekilde kendisi de Anayasal bir niteliğinde meslek kuruluşu olan Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’nin mevzuat yapma yetkisini elinden alan ve bu yetkiyi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na devreden düzenleme de kapsamdan çıkartıldı. Ancak geriye kalan düzenlemeler de olumlu değildi. Bu düzenlemeleri 12 Aralık 2024 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlayarak yürürlüğe soktular. Bugün Anayasa Mahkemesi’ne ilgili dilekçe teslim edildi.

İmar hakkı aktarımı, iller arasında artık yapılamıyor bu açık. Ancak alıcı ve verici parselin il içinde olması durumunda imar hakkı aktarımı yapılabiliyor. Bu mülkiyet ve barınma hakkına aykırı bir düzenleme. Hangi kanuni ölçüte göre bu imar hakkı aktarımını yapacaksınız. Burada iktisadi, siyasi bazı olumsuz saikler çalışmayacak mı? Bu düzenlemenin Anayasal mülkiyet ve imar hakkına ve barınma hakkına aykırı içeriği nedeniyle iptalini ve yürütmenin durdurulmasını istiyoruz. Fonksiyon ve imar planı değişikliği sonrası malikten yüzde 90 oranında değer artış payı alınacak. Peki bu malik dediğimiz kimdir? Hangi iktisadi zenginliğe sahiptir? En yoksuldan da alacak mısınız? Yoksa, en zenginden her zaman yaptığınız gibi bunu muaf mı tutacaksınız? Düzenlemenin içeriğinde buna ilişkin bir belirleme ve kesinlik yok. Bunu da Anayasa Mahkemesi’ne taşıdık.

“Türkiye, iktidar daha ne zaman yaşadıklarından ders alacak?”

Yerel yönetimlerin ve kamu kurumu niteliğindeki kuruluşların yetkilerini, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na aktaran düzenlemelerin iptalini istiyoruz. Elektronik haberleşme için kule ve direkler dikiliyor. Peki bunun demokratik katılımcılık ilkesine göre insan sağlığını önemseyen bir düzen içerisinde yapılması gerekmez mi? Bu şirketlerin birbirleriyle rekabet etmek için gereksiz kule, direk israfına neden olacak şekilde bir kirlilik yaratmasına, insan sağlığını hiçe saymasına izin mi vereceğiz. Elbette bunun da yürürlüğünün durdurulmasını ve iptalini istiyoruz. Güneş ve rüzgar enerjisi santrallerini yapı denetiminden çıkartıyorlar. Neden? Güneş enerjisi santrali bir yapı değil mi? Rüzgar enerjisi santrali bir yapı değil mi? Türkiye’de denetim eksikliğinin nelere yol açtığını görüyoruz. Hala iktidar, yapı denetiminden yapıları çıkartmaya çalışıyor. Yapı denetim kuruluşlarını, yapı sahipleri seçiyor. Yapı sahibinin seçtiği bir yapı denetim kuruluşunun, o denetlemeyi hakkı ile yapabilmesi mümkün müdür? Türkiye, iktidar daha ne zaman yaşadıklarından ders alacak? Yapı denetim hizmet sözleşmesi bedelleri, ölçüsüz bir biçimde belirleniyor. Bunların yatıracakları teminatlarda kanuni bir ölçüt yok. İdareye, keyfiliğe varacak şekilde bir takdir tanınıyor. Elektronik dağıtıma göre belirlenen yapı denetim kuruluşları da cezai hükümlerden istisnai tutuluyor. Neden diğerleri ceza yükümleri içerisinde de bunlar istisna? Bu düzenlemelerin içerisinde Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’na ve bunun isteme hakkına aykırı çok sayıda düzenleme var.

“Hangi şirketlerin nasıl kayrıldığını bu memleket çok gördü”

Coğrafi bilgi sisteminde yer alan veriler, üçüncü kişilerce paylaşılabiliyor. Oysa bu sistem, insanların özel yaşamına, kişisel yaşamına ilişkin çok sayıda veriyi içeriğinde tutabiliyor. Daha garibi, akıllı şehir uygulamaları kapsamında coğrafi veri toplayan sensörleri, belirlilikten çıkartıyorlar. Nerelerde veri toplayacaksınız? Bunun ilkesi ne? Kişilerin özel yaşamını, kişisel güvenliğini nerede ihlal ediyorsunuz, nerede bunun bir durması olacak. Bütün bunlar Anayasa’ya aykırıdır. Türkiye Çevre Ajansı’nın ortak olacağı şirketleri kanuni bir ölçüt olmaksızın, Cumhurbaşkanı belirliyor. Cumhurbaşkanı’na bu yetkiler bir ölçüt tanınmaksızın verildiği zaman hangi şirketlerin nasıl kayrıldığını bu memleket çok gördü. Kanuni ölçüt yoksa, verilen yetki keyfiliğe dayanan biçimde kullanılabilecektir. Bunun da iptalini talep ediyoruz. Türkiye Çevre Ajansı Teşkilatı’nın ve istihdam edilecek personelin özlük haklarının yine kanuni ölçüt aranmaksızın idarece belirlenmesi durumunu da Anayasa Mahkemesi’ne taşıdık.

ile ilgili bölümü özel olarak Anayasa Mahkemesi’ne taşıyacağız”

Neredeyse her hafta CHP grubu, Anayasa’ya aykırı düzenlemeleri yürürlüklerinin durdurulması ve iptali istemiyle Anayasa Mahkemesi’ne taşıyor. Şunu da ifade edeyim, Devlet Denetleme Kurulu’na herhangi bir demokratik devlette olmayacak yetkiler tanıdılar. Rütbesi ve görevi ne olursa olsun, kamu görevlilerini bir Devlet Denetleme Kurulu üyesi ya da denetçisi, kamu hizmetine aykırı bulduğu gerekçesiyle görevden uzaklaştırabiliyor. Bu kabul edilebilir değildir. İlgili yasa maddesi oldukça uzundur. içerisinde çokça düzenleme vardır. Biz Devlet Denetle Kurulu ile ilgili bölümü, 60 günlük süreyi beklemeden, iki haftalık bir zaman dilimi içerisinde diğer maddelerden kopartarak, özel olarak Anayasa Mahkemesi’ne taşıyacağız.

Türkiye’de adalet önemli ölçüde yıprandı. Anayasal yargının karar vermede geç kaldığını, yürürlük durdurma istemlerimizi reddettiğini biliyoruz. Bir kez daha Anayasa Mahkemesi önünden üyelerine ve kuruma seslenmek istiyoruz. Öncelikli kanunları, kamu yararını doğrudan ilgilendiren düzenlemeleri öncelikle inceleyiniz. Yürürlüğünün durdurulması kararını vermekten kaçınmayınız. Kamu yararına aykırı düzenlemelerin iptali verdikten sonra oralarda geçiş için zaman tanımayınız. Başka bir deyişle Anayasa’ya üç yıldır aykırı olan bir düzenlemeyi, bir de düzeltmek için onlara bir yıl fazladan ilave süre vermeyiniz. Türkiye yeniden adalete ve yeniden anayasal düzene kavuşuncaya kadar CHP grubumuzun ve tüm milletvekillerimizin mücadelesi devam edecek.”

Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın; 7534 sayılı Köy Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un yürütmesinin durdurulması ve iptal istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu.

CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın’ın konuşmasının tam metni;

Değerli basın mensupları, Anayasa Mahkemesi önündeyiz. Meclis’teki Cumhur İttifakı çoğunluğu Anayasa’ya ve kamu yararına aykırı düzenlemeleri Genel Kurul’dan geçirdiği sürece, Cumhuriyet Halk Partisi bir hukuk bürosu gibi çalışarak ilgili düzenlemeleri Anayasa Mahkemesi’ne taşımaya devam ediyor. Burada Cumhuriyet Halk Partisi Grubu, kendisine Anayasa’nın verdiği görevi ve yetkiyi millet adına kullanıyor. Çünkü yapılanlar nihayetinde hukuku katletme, milletin çıkarlarını, yararlarını hiç hiçe sayma ve onları önemsizleştirme durumudur.

Köy Kanunu, 1924 yılında ilk kez Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden çıkartılmış Cumhuriyet’in ilk kanunlarındandır; yani yıllık bir kanundan bahsediyoruz. Çeşitli torba kanunlarla, bu kanuna ekledikleri maddelerle Köy Kanunu’nu eklektik, amacından uzak, son derece olumsuz bir içeriğe taşıdılar. Yeni düzenleme Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde komisyona geldiğinde ve Genel Kurul’a indirildiğinde, hem Cumhuriyet Halk Partisi Grubunun, burada bulunan arkadaşlarımızın hem de diğer muhalefet partilerinin bizlere eşlik etmesiyle etkin bir çaba gösterdik ve bazı düzenlemelerin kapsamından çıkartılmasını sağladık.

Örneğin, alıcı ve verici parselin farklı illerde bulunduğu, başka bir deyişle imar hakkı aktarımının iller arasında yapılabilmesine olanak tanıyan düzenleme, muhalefetin ciddi çabasıyla kapsamından çıkartıldı. Benzer bir şekilde kendisi de anayasal bir kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşu olan Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’nin mevzuat yapma yetkisini elinden alan ve bu yetkiyi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na devreden düzenlemede kapsamından çıkartıldı. Ancak geriye kalan düzenlemeler de olumlu değildi. Bu düzenlemeleri 12 Aralık tarihinde Resmi Gazete’de yayınlayarak yürürlüğe soktular. Bugün Anayasa Mahkemesi’ne ilgili dilekçe teslim edildi ve bu dilekçenin özetini, içeriğini sizlerle paylaşmak istiyoruz.

Değerli arkadaşlar; imar hakkı aktarımı iller arasında artık yapılamıyor, bu açık. Ancak alıcı ve verici parselin il içinde olması durumunda imar hakkı aktarımı yapılabiliyor. Bu mülkiyet hakkına, barınma hakkına aykırı bir düzenleme. Hangi kanuni ölçüte göre imar hakkı aktarımını yapacaksınız? Burada iktisadi, siyasi bazı olumsuz saikler çalışmayacak mı? Dolayısıyla bu düzenlemenin anayasal mülkiyet hakkına, imar hakkına ve barınma hakkına aykırı içeriği nedeniyle iptalini ve yürütmesinin durdurulmasını istiyoruz.

Yine fonksiyon ve imar planı değişikliği sonrası malikten yüzde 90 oranında değer artış payı alınacak. Peki, bu malik dediğimiz insan kimdir? Hangi iktisadi zenginliğe sahiptir? En yoksuldan da alacak mısınız, yoksa en zenginden her zaman yaptığınız gibi bunu muaf mı tutacaksınız? Düzenlemenin içeriğinde buna ilişkin bir belirleme ve kesinlik yok, bunu da Anayasa Mahkemesi’ne taşıdık.

Yine yerel yönetimlerin ve kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının yetkilerini Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na aktaran düzenlemelerin iptalini istiyoruz. Arkadaşlar, elektronik haberleşme için kule ve direkler dikiliyor. Peki bunun demokratik katılımcılık ilkesine göre insan sağlığını önemseyen bir düzen içerisinde yapılması gerekmez mi? Bu şirketlerin birbirleriyle rekabet etmek için gereksiz ve kule direk israfına neden olacak şekilde bir kirlilik yaratmasına, insan sağlığını hiçe saymasına izin mi vereceğiz? Elbette bunun da yürürlüğünün durdurulmasını ve iptalini istiyoruz.

Güneş ve rüzgar enerjisi santrallerini yapı denetiminden çıkartıyorlar. Neden?.. Güneş enerjisi santrali bir yapı değil mi? Rüzgar enerjisi santrali bir yapı değil mi? Türkiye’de denetim eksikliğinin nelere yol açtığını görüyoruz, hâlâ iktidar yapı denetiminden yapıları çıkartmaya çalışıyor.

Yine yapı denetim kuruluşlarını yapı sahipleri seçiyor. Arkadaşlar, yapı sahibinin seçtiği bir denetim kuruluşunun o denetlemeyi hakkıyla yapabilmesi mümkün müdür? Türkiye daha ne zaman, iktidar daha ne zaman yaşadıklarından ders alacak? Yapı denetim hizmet sözleşmesi bedelleri ölçüsüz biçimde belirleniyor. Bunların yaptıracakları teminatlarda yine kanuni bir ölçüt yok, idareye keyfiliğe varacak şekilde bir takdir yetkisi tanınıyor.

Elektronik dağıtıma göre belirlenen yapı denetim kuruluşları da cezai hükümlerden istisnai tutuluyor. Niye? Neden diğerleri cezai hükümleri içerisinde de bunlar cezai hükümlerden istisna.

Şimdi bu düzenlemenin içerisinde Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’na ve bunu isteme hakkına aykırı çok sayıda düzenleme var. Coğrafi bilgi sisteminde yer alan veriler üçüncü kişilerce paylaşılabiliyor. Oysa coğrafi bilgi sistemleri insanların özel yaşamına, kişisel yaşamına ilişkin çok sayıda bilgiyi ve veriyi içerisinde tutabiliyor. Daha da garibi, akıllı şehir uygulamaları kapsamında coğrafi veri toplayan sensörleri belirlilikten çıkartıyorlar. Nerelerde veri toplayacaksınız, bunun ilkesi ne? Kişilerin özel yaşamını, kişisel güvenliğini nerede ihlal ediyorsunuz, nerede bunun bir durması olacak? Bütün bunlar Anayasa’ya aykırıdır.

Türkiye Çevre Ajansı var, bunun ortak olacağı şirketleri kanuni bir ölçüt olmaksızın Cumhurbaşkanı belirliyor. Cumhurbaşkanı’na bu yetkiler bir ölçü tanımaksızın verildiği zaman hangi şirketlerin nasıl kayırıldığını bu memleket çok gördü. Dolayısıyla kanuni ölçüt yoksa verilen yetki keyfiliğe dayanan biçimde kullanılabilecektir. Bunun da iptalini talep ediyoruz.

Nihayet sözü edilen Türkiye Çevre Ajansı Teşkilatı’nın ve istihdam edilecek personelin özlük haklarının, kanuni ölçüt bulunmaksızın, aranmaksızın idarece belirlenmesi durumunu da Anayasa Mahkemesi’ne taşıdık.

Gördüğünüz gibi neredeyse her hafta Cumhuriyet Halk Partisi Grubu, Anayasa’ya aykırı düzenlemeleri, yürürlüklerinin durdurulması ve iptali istemiyle Anayasa Mahkemesi’ne taşıyor.

Yine şunu ifade edeyim, kamuoyunun ilgisine açık bir konudur: Biliyorsunuz Devlet Denetleme Kurulu’na her hangi bir demokratik devlet de olmayacak yetkiler tanıdılar. Rütbesi ve görevi ne olursa olsun, kamu görevlilerini bir Devlet Denetleme Kurulu üyesi ya da denetçisi kamu hizmetine aykırı bulduğu gerekçesiyle, yani ucu açık bir çerçeve içerisinde görevden uzaklaştırabiliyor. Bu kabul edilebilir değildir. İlgili yasa maddesi oldukça uzundur. Torba kanunun içerisinde çok sayıda düzenleme vardır. Biz Devlet Denetleme Kurulu ile ilgili bölümü 60 günlük süreyi beklemeden maksimum 2 haftalık bir zaman dilimi içerisinde diğer maddelerden kopartarak özel olarak Anayasa Mahkemesi’ne taşıyacağız.

Türkiye’de adalet önemli ölçüde yıprandı. Anayasal yargının karar vermede geç kaldığını, yürürlük durdurma istemlerimizi reddettiğini biliyoruz. Bir kez daha Anayasa Mahkemesi’nden üyelerine ve kuruma seslenmek istiyoruz: Öncelikli kanunları, kamu yararını doğrudan ilgilendiren düzenlemeleri öncelikle lütfen inceleyiniz, yürürlüğünün durdurulması kararı vermekten kaçınmayınız ve kamu yararına aykırı düzenlemelerin iptalini verdikten sonra oralarda geçiş için zaman artık tanımayınız. Başka bir deyişle, Anayasa’ya 3 yıldır aykırı olan bir düzenlemeyi bir de düzeltmek için onlara 1 yıl fazladan ilave süre vermeyiniz.

Türkiye yeniden adalete ve yeniden anayasal düzene kavuşuncaya kadar Cumhuriyet Halk Partisi Grubumuzun ve tüm milletvekillerimizin mücadelesi devam edecektir. Buradan kamuoyuna saygıyla duyurmak isteriz. Teşekkür ederiz arkadaşlar.

Herhangi bir soru olmadığını görüyoruz. Sizi de üşüttüm kusura bakmayın. Hepinize teşekkür ederiz, sağ olun. 

 

 

 

 

 

Haber Galeri:

Bu İçerik 101 Kez Görüntülendi.

Sosyal Medya Hesaplarımız

Bu Sayfayı Paylaşın