Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın 18 Temmuz 2024 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda; Sokak hayvanları için düzenlenen ‘Katliam Yasası’ tartışmaları,
Eski AKP milletvekili Necdet Ünüvar’ın kızının sınavsız meclise Daire Başkan Yardımcısı olarak atanması, Kızılay’ın eski başkanı Kerem Kınık’ın Fatma Zehra Kınık’ın karıştığı kazada 16 yaşındaki Batın Barlas Çeki’nin ölümüne neden olmasından, Türkiye Futbol Federasyonu seçimleri, Anayasa Mahkemesine Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığı’na Metin Kıratlı’nın atanmasının ardından çok konuşulan 168 bin liralık yemek faturası, Murat Kurum’un İstanbul yenilgisinin ardından yeniden Çevre ve Şehircilik Bakanı olması ve T.B.M.M. gündemi hakkında konuştu.
Doç Dr. Gökhan Günaydın’ın 18 Temmuz 2024 – TBMM Genel Kurulu‘ndaki değerlendirmeleri:
Dün sokak hayvanlarına ilişkin düzenlemenin Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonunda görüşülmesine başlandı. Hepimiz tanık olduk ki Türkiye Büyük Millet Meclisine asla yakışmayacak görüntüler birbiri peşi sıra ortaya çıktı. Önce Meclis kapısı barikatlarla kapandı. Kime karşı barikat yapıldı? Buraya her kesimden insan gelebilir, sokak hayvanlarının toplatılmasını talep edenler, öldürülmesini talep edenler, yaşatılmasını talep edenler. Bu insanların tamamına karşı bir barikatlama yapıldı gibi göründü ama sonra anlaşıldı ki aslında canlıyı yaşatmaya yönelik tutum alan sivil toplum kuruluşları, demokratik kitle örgütleri, meslek örgütleri, onlar içeriye sokulmamaya çalışıldı. Peki, içeriye girebilenlere ne oldu? Önce, daracık Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu toplantı salonu gösterildi, orası kimseye yetmeyince Plan ve Bütçe Komisyonuna alındı. Plan ve Bütçe Komisyonunun koridoru polisler tarafından çevrildi. Ben Türkiye Büyük Millet Meclisinde böyle bir manzara görmedim. Meclisin koridorlarında polisler milletvekili eşliğinde salona girmeye çalışan yurttaşları teker teker ayıklıyorlar, kollarından, bacaklarından tutarak Komisyona girmelerine engel oluyorlar, bunlar Meclis adına asla uygun görülebilecek manzaralar değildir. Peki, içeride ne oldu? Saat 15.00’te görüşmeler başlayabildi, sabahleyin sekizde bitti arkadaşlar. Sabah sekizde Komisyon bitti. Peki, biten Komisyonun ne zaman toplanmasına karar verildi? Haftaya pazartesi günü 14.00’te çalışılacak. Yani perşembe çalışmayacak, cuma çalışmayacak, cumartesi-pazar çalışmayacak, pazartesi çalışacak. Madem böyleydi, öğleden sonra 15.00’ten ertesi sabah sekize kadar bir dayatmayla insanın sabrını zorlayan, insan haklarına aykırı bir çalışmayı neden zorladınız? Çünkü orada uygun görüntüler çıkmasın diye uğraşıyorsunuz, siz orayı bir siyasi iletişim havrası hâline getirmeye çalışıyorsunuz. Ellerinizde pankartlar, milletvekilleri orada âdeta olay çıksın diye uğraşıyorlar.
Ben çok açık söyleyeyim: Cumhuriyet Halk Partisi burada yurttaşın sesine kulağını kabartmış durumdadır. Her canlının birlikte yaşayabileceğini öngörüyoruz. Elbette sokak köpeklerinden zarar gören yurttaşlarımızın acısını tam içimizde yaşıyoruz, bunu önlemek için gerekli önlemleri alırız ama bu öldürmeye yönelik dayatmacı ve çağ dışı uygulamalarla olmaz. Yirmi iki yıldır aşılama yapamadınız, kısırlaştırma yapamadınız, sağlıklı bir barınak sistemi kuramadınız, popülasyonu kontrol edemediniz, şimdi çözümü öldürme üzerinden buluyorsunuz. Buna karşı çıkanları da sanki çocuğunu kaybetmiş insanlara karşı çıkıyor gibi gösteriyorsunuz.
Ben burada görüntüyü söyleyeyim: Orada yurttaşlar var, acılı yurttaşlar; acıları acımızdır. Çocuğunu kaybetmiş bir annenin, sokak köpeğinden kaçarken çocuğu kamyonun altında kalmış ve hayatını kaybetmiş bir annenin acısını duymama gibi bir durumumuz söz konusu olabilir mi? Arkadaşlarımız Komisyon Başkanına tepki gösterirken sanki o tepki acılı aileyeymiş gibi propaganda yapıyorsunuz, yandaş basınınız onun propagandasıyla dolu. Bütün bunları ben milletin vicdanına havale ediyorum ve şunu çok açık olarak söylüyorum: Biz yurttaşlarımızın kılına zarar gelmesini istemeyiz ama biz canlıları öldürerek bu yaşamın sürdürülmesine yönelik çağ dışı önerilere “evet” diyecek bir siyasi oluşum da asla değiliz. Bunun ortası, bunun uygun yolu bulunabilir, bunun için de dayatma yerine birlikte çalışma kültürünün, herkesi dinleme kültürünün egemen olması gerekir.
Tabii, bir de şunu söyleyeyim: Çocuklarımız ölüyorlar. Mesela, eski Kızılay Başkanının kızı bir motosiklet kazasına karıştı ve orada 16 yaşındaki bir çocuğumuz, Batın Barlas Çeki yaşamını kaybetti.
O arkadaş, o kazaya karışan kişi gözaltından sonra tutuklanmadı bile. Niye hiçbiriniz Batın Barlas Çeki’nin fotoğraflarını taşıyan bir dövizi göstermiyorsunuz? Batın Barlas Çeki bizim çocuğumuz değil mi? Dolayısıyla, her türlü acıyı siyasi propaganda malzemesi yapmaktan vazgeçin diyorum.
Devam edelim, Türkiye Futbol Federasyonu seçimleri… Valla Türkiye’nin rezil olmadığı bir tek FIFA vardı, ona da rezil olmak üzeresiniz. Büyükekşi‘yi, tarihin en başarısız Türkiye Futbol Federasyonu Başkanını hiçbir kulüp istemiyorken açıkça iktidarınız müdahale ederek, diğer adayları zorla çektirerek aday etmeye çalışıyorsunuz, başkan seçtirmeye çalışıyorsunuz. “Oy vermeyeceğiz.” diyorlar “Şimdiden dosyalarımızı hazırlıyoruz, FIFA’ya gideceğiz.” diyorlar, aldırmıyorsunuz.
Bırakın da Futbol Federasyonu bile seçimleri sizin eliniz, müdahaleniz, gövdeniz olmadan yapsın. Bırakın da futbol insanları futbolu kimin yöneteceğine kendileri karar versin.
Şimdi, dün gece Resmî Gazete’de atamalar gördük. Anayasa Mahkemesine Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanı Metin Kıratlı atandı. Kimdir Metin Kıratlı? Recep Tayyip Erdoğan’ın devlet memuru. Daha evvel genel sekreter yardımcısıydı, şimdi idari işler başkanı. Niye bunu söylüyorum? Çünkü Anayasa Mahkemesi Yüce Divan sıfatıyla Cumhurbaşkanını da yargılama yetkisine teorik olarak sahip. Yani Cumhurbaşkanlığının dünkü memuru bugün Resmî Gazete’yle Anayasa Mahkemesi üyesi oldu, o Anayasa Mahkemesi üyesi yürütmeden gelecek işleri bağımsız ve tarafsız olarak denetleyecek yani dünkü amiri konumundaki Recep Tayyip Erdoğan’ın yasama işlevlerini Anayasa Mahkemesi üyesi olarak denetleyecek, belki de Yüce Divan üyesi sıfatıyla da bu yargılamaya katılacak.
Durumun ne kadar absürt olduğunu görüyor musunuz? Peki, biz Metin Kıratlı’yı başka nereden tanıyoruz? Daha bir hafta evvel iki kişiyle beraber yediği 168 bin liralık yemek faturasından da tanıyoruz. Kimle beraber yemiş o yemeği? AKP İl Başkan Yardımcısıyla birlikte yemiş. Şimdi, o bağımsız, tarafsız Anayasa Mahkemesi üyesi oldu, memlekette yargı dağıtacak öyle mi? Tabii, ilk işi ne? Bu 168 bin liralık yemek haberlerine erişim engeli getirildi. Kimse duymasın. Peki, gazeteler yazamıyor, aha, biz burada söylüyoruz, ne yapacaksın? Bu gerçeği önleyebilecek misin? Emekliye 12 bin lira veremezken bir yemeğe 168 bin lirayı veren adam şimdi Anayasa Mahkemesi üyesi. Hayırlı olsun hepinize.
Son olarak da şunu söyleyeyim: 31 Mart 2024’te İstanbul’da tarihî bir yenilgi alan Murat Kurum’u, İstanbul halkının kendisine yönelik söylediği sözlere hiç aldırmayarak yeniden Çevre ve Şehircilik Bakanı yaptınız. Peki, söyleyelim, o da Bakan Yardımcısı olarak kimi yaptı? TOKİ Başkanı Ömer Bulut’u Bakan Yardımcısı yaptı. İkisinin ortak özelliği ne? Türkiye’nin hangi iline giderseniz gidin sizi TOK’i mağdurları karşılıyor, Ömer Bulut-Murat Kurum ikilisinin ortak çalışması. Şimdi, onlar Çevre ve Şehircilik Bakanlığını yeniden Bakan ve Bakan Yardımcısı olarak idare edecekler. Yeni mağduriyetlere kapı açıldı, hep beraber görelim.
Son olarak da dünden beri konuşup duruyoruz bu mülakat meselesini… Yahu, arkadaşlar, bir Necdet Ünüvar var, bu Necdet Ünüvar beş yıl Sağlık Bakanlığı Müsteşarlığı yaptı, sonra 4 dönem milletvekilliği yaptı, şimdi de -tabii, dışarıda kalmasın- Ankara Üniversitesi Rektörü yaptınız.
Ya, Necdet Ünüvar dışarıda kalmasın da kızı da dışarıda kalmasın, ne yaptınız? Kızı Münevver Şeyma Solmazgül’ü Türkiye Büyük Millet Meclisinde Destek Hizmetleri Başkan Yardımcısı yaptınız. Şimdi, soruyorum: Yazılı sınavdan geçti mi, mülakattan geçti mi? Yoksa tek özelliği Necdet Ünüvar’ın yani eski AKP’li vekilin kızı olması mı? Oğlu ne olmuştu? Oğlu da daha evvel Enerji Bakanlığına kadro almaksızın doğrudan atanmış, şimdi de Ticaret Bakanlığında Genel Müdür Yardımcısı.
Arkadaşlar, bu şatafat, bu iktidar; vatandaş bu kadar ezilirken gerçekten herkesin gözleri önünde oluyor. Tarih önünde gerçekten büyük sorumluluk altındasınız, hesabını da hep beraber millete karşı vereceksiniz.
Teşekkür ederim.
Abone Olun:
➤ Youtube: @gokhangunaydin06
Resmi Site:
➤ Web: gokhangunaydin.net
Takip edin:
➤ Twitter: gunaydingokhan
➤ Facebook: gokhangunaydin06
➤ Instagram: gokhangunaydin06
➤ TikTok: @gokhangunaydin06
➤ Youtube: @gokhangunaydin06
Sosyal Medya Hesaplarımız